14 Şubat 2014 Cuma

ANNEANNE, BABAANNE VE DEDE

                     

                                                                                                                                        
‘ANNEANNELER- BABAANNELER VE DEDELER’
Çocuğun Eğitiminde Anneanne- Babaanne ve Dedelerin Etkileri

          Torun sevgisi özel bir sevgidir. Her büyükanne ve dede için onları kucaklarına almak ve büyümelerini izlemek hoş bir duygudur.
          Onlar için en güzel duygulardan biri, kendi çocuklarını yetiştirdikten sonra çocuklarının çocuğunu da yetiştirecekleri onlarla ilgilenip gelişimlerini takip edeceklerinin verdiği heyecandır.
          Anneanne babaanne ve dedelerin torunları üzerinde olumlu etkileri vardır. Kimi zaman çocuk, anne babasından göremediği ilgi ve sevgiyi onlardan görebilmekte; bu da onların psikolojik yönden gelişimlerini olumlu etkilemektedir.
          Ebeveynin çalışma gereksinimleri çocuğun bakım sorununu ortaya çıkartmaktadır. Çocuğun bakılması sürecinde büyükanne ve dedeler de etkin olarak yer alırlar. Büyükanne ve dedeler genellikle kendi çocuklarına uyguladıkları kararlı disiplin anlayışından uzaklaşarak, torunlarına sınırlama koymadan, tüm isteklerini karşılayarak büyütmeyi tercih etmektedirler. Onları ‘emanet çocuk’ olarak algıladıklarını ifade ederek, onlara aşırı hoşgörü göstererek büyütürler
          Büyükanneler ve dedeler torunlarını çok sevdiklerini hep gösterirler. Evi hep neşe yuvasına çevirmeye, evlatlarını hep mutlu etmeye çalışırlar. Bunun için de sürekli oyunlar oynar, şakalar yaparlar. Bu yüzden de çoğu zaman bazı tavizler verirler. Büyükanne ve dedeleriyle vakit geçirirken, çocukların yaptıkları yanlış davranışlar hoşgörüyle karşılanır, istedikleri yerine getirilir. Evin birer kralı ya da kraliçesi gibi yaşatılırlar. Bu nedenle çocuklar, genellikle büyükanne ve dedeleriyle vakit geçirmekten keyif alırlar. Çocuklar büyükanne ve dedelerinin aşırı hoşgörüsünden olabildiğince faydalanmakta hatta aynı tutum ve davranışları anne ve babalarının da göstermesini beklemektedirler.
          Büyükanne ve dedelerin hatası torunlarını çok fazla şımartmalarıdır. Torunlarının sevindiklerini görmek kahkahalarını duymak onlar için en büyük keyiftir. Bunun için de; zaman zaman çok istediği ve çoğunlukla da anne babanın kısıtlama getirdiği şeyleri alarak onları mutlu etmeye çalışırlar. 
          Bunun sonucunda büyükanne ve dedelerin çocukla yakın teması sıklaştıkça anne babadan beklenen eğitimde denge ve tutarlılık bozulmaktadır.  Anne ve baba büyükleri kırmamak için özen gösterirken, anne ve babasından olumsuz yanıt alan çocuk, soluğu büyüklerde alır ve istediğine de büyükanne ve dedesi yoluyla ulaşır. 
       Büyükanne ve dedeler, çocuk eğitiminde yalnızca destekleyici rol oynamalıdırlar, asla anne-baba görevini üstlenmemelidirler.
          Anne ve baba, çocuğun eğitimi ve yetiştirilmesinde birinci derecede yetkili ve sorumlu olmalıdırlar. Gerekirse büyükanne ve dedeye çocuğun eğitimi ve terbiyesinde biraz mesafeli olmaları, onları kırmadan söylenmeli ve gereken ortam hazırlanmalıdır.

Böyle bir otorite karmaşası çocukları nasıl etkiler?

          Çocuğun iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı anlayabilmesi için yolunun çizilmesine ihtiyacı vardır. Aynı anda birkaç kişinin yol çizmesi, başka bir deyişle büyükanne ve dedenin başka doğruları, anne babanın da başka doğruları göstermesinin tek sonucu çocuğun ‘doğru’suz yetişmesi olacaktır. Çocuğun yanlış davranışlarını düzeltmeye çalışan anne babaya ‘ben torunuma laf söyletmem’ ya da torununa  ‘sen onları boş ver’ diyen büyükanne ve dedeler bir süre sonra torunlarının oyuncağı olurlar. Torunlarına bakmak durumunda birinci kuşağa verilebilecek en anlamlı mesaj şu olabilir: Siz çocuklarınızı yetiştirerek anne babalık görevlerinizi yaptınız, hem de çok iyi yaptınız. Torunlarınızın anne ve babası olmaya çalışmayın. Onlara bakma zorunda kaldığınızda da, onların tanıması gereken tek otoritenin kendi anneleri ve babaları olduğunu unutmayın. Başka bir deyişle, büyükanne ve dedeler; çocuklarınızın anne babalığını tanımalısınız, onlara bu konuda destek vermelisiniz.
          Anne babanın çocukları için koymaya çalıştıkları kuralları eleştirerek karşı çıkan büyük anne ve dedeler, küçüklerin gözünde anne babanın otoritesinin zayıflamasına neden olabilmektedir.

Büyükanne-dede, anne-baba ve torun arasında sağlıklı iletişim kurmanın yolları nelerdir?
  • Çocuğun büyükanne ve dedesinin yaşama alanı yerine kendi evinde bakılması, her gece kendi annesini ve babasını görmesi önemlidir.
  • Çocukların yapmaması gereken davranışlar çocukla ilgilenen tüm bireylere belirtilmelidir.
  • Aile içinde uyulması gereken kurallar büyükanne ve dedeye söylenmelidir.
  • Büyükler çocuğu sürekli olarak şeker vb. ile ödüllendirmek yerinde, sözlü ifadelerle ya da beraber etkinlik yaparak çocuğu yüreklendirmelidir.
  • Kuşaklar arasında çocuk eğitimi konusunda farklı görüşler olabilir. Ancak bu fikirler çocuğun önünde dile getirilmemelidir.
  • Büyükler torunlarının yetiştirilmesinde anne babanın kararlarının öncelik taşıdığı gerçeğini kabul etmelidirler.



        


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder