17 Eylül 2013 Salı

ÇOCUKLAR VE BABALARI


ÇOCUKLAR VE BABALARI

Çocukların gelişiminde özellikle okul öncesi yaşta ailenin ve yakın çevrenin katkısı çok büyüktür. Değişen yeni toplum düzeninde annenin de iş hayatının bizzat içinde olması, hem evde hem dışarıda sorumluluklar üstlenmesi, çocuğun ailedeki rolünün farklılaşması, çocuğun gelişiminin ve eğitiminin daha önemli bir noktaya gelmesi evdeki anne baba rollerinde de değişimlere neden olmuştur. Bu nedenlerle çocuğun hayatında baba rolü çok daha önemli bir noktaya gelmiştir. Eşinin hamilelik döneminden itibaren ona destek olup, huzurlu olmasını sağlayarak, bebeğin anne karnındaki gelişimini takip etmeye ve onunla iletişim kurmaya çalışarak babanın çocuğun kişilik gelişimindeki rolü başlamış olur. Baba olmakta aynı anne olmak gibi sevgi, deneyim, sabır ve bilgilenme işidir.

Babanın çocukla ilgili daha fazla sorumluluk alması, baba – çocuk iletişimini artırmaktadır. Çocuk ile baba arasındaki kaliteli ilişkinin, çocuğun bilişsel, sosyal, fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimi üzerinde olumlu etkileri araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Baba ile çocuk arasındaki destekleyici ve olumlu ilişki de, birlikte yapılan etkinlikler ve zengin uyaran ortamı sunmak çocuğun bilişsel gelişimini etkiler. Babaların annelere göre çocuklarına daha fazla bağımsız davranma fırsatı verdikleri de araştırmalarda ortaya çıkan önemli bir olgudur.
Babanın çocuğuna verdiği olumlu geri bildirimlerin onun benlik algısına olumlu yansıdığı da bilinmektedir. Babası tarafından değer verilen, kabul edilen, dinlenilen, sevilen bir çocuk, kendisini değerli hisseder ve olumlu bir benlik algısı geliştirir. Babaların çocuklarını sevdiklerini söyleyebilmeleri, sarılarak, bakışlarıyla ve şakalarıyla bunu somutlaştırabilmeleri çocuklarına babaları ile her şeyi paylaşabileceklerini gösterir. Bu durum çocukların sosyal ilişkide daha başarılı olmalarını sağlayabilmektedir.

Özellikle erkek çocukların cinsel kimlikleri açısında rol modeli olan babaları ile paylaşım içinde olmaları önemlidir. Erkek çocuklar, babalarını gözlemleyerek ve taklit ederek, erkeklerin nasıl davrandıklarını öğrenirler. Bu da dış dünya ile ilişkilerinde, kendilerine daha güvenli olmalarını sağlayan önemli bir etkendir. Kız çocuklarının da erkek rolünü tanımaları ve ikili ilişkilerinde olumlu bir yaklaşım sergileyebilmelerinde babanın rolü son derece önemlidir. Etkisiz baba modeli ya da baba yoksunluğunun özellikle ergenlik döneminde çocuklar üzerinde olumsuz etkileri görülebilmektedir ve bu dönemi daha sıkıntılı yaşamalarına neden olabilmektedir.

Çocuklar her zaman yönlendirilmeye ve sınırlara ihtiyaç duyarlar. Evde mutlaka tutarlı kuralların olması ve bu kuralların taviz verilmeden uygulanması, çocuğun kendine ve sosyal hayata karşı güvenini desteklemektedir. Babanın çocukla kurduğu sağlıklı otorite ilişkisi, dış dünyada kendilerini daha korunaklı ve güvende hissetmelerine neden olur. Zaman zaman baba, zaman zaman da anne tarafından bu kuralların hatırlatılması aile içi dengelerin korunması anlamına gelir.

Baba - çocuk ilişkisinde çocuğu dinlemek, anlamaya çalışmak çok önemlidir. Onunla ilgilenildiğini çocuğun hissetmesi, paylaşımı artıracak ve ilişkiyi güçlendirecektir. Burada önemli olan, baba kimliğinden sıyrılmadan arkadaşça davranabilmektir. Sadece arkadaşı gibi davranıldığında roller ve otorite figürü karışmaktadır. Ona babası olduğunuzu ve her zaman destek vereceğinizi hissettirdiğinizde güven duygusunun gelişmesi olumlu olarak desteklenmiş olur.

Çocuğunuzla paylaşımlarınızı arttırmak için ortak ilgi alanlarından faydalanabilirsiniz. Birlikte baba-oğul, baba-kız olarak etkinlikler yapabilirsiniz. Bisiklete binmek, top oynamak, kitap okumak, sinemaya gitmek, çiçek dikmek gibi birlikte yapacağınız aktiviteler oluşturabilirsiniz.
Tüm bu baba çocuk ilişkisine annenin de destek ve fırsat vermesi önemlidir. Annenin bu beraberliği desteklemesi baba çocuk ilişkisinin gelişmesi ve anne çocuk bağımlılığının oluşmaması açısından gereklidir.

Bir babanın çocuğu için yapabileceklerinin en önemlisi ona duyduğu sevgiyi her zaman göstermek ve dile getirmek olacaktır. İnsan hayatında ki en temel gereksinim “Sevgi”dir. Çocuklar yeterince sevgi görmedikleri bir ortamda büyüdüklerinde, mutlu olmaları ve olumlu ilişkiler geliştirmeleri çok güçleşmektedir. Tabii sevgi ile şımartılmayı birbirine karıştırmamak gerekir. Çocuğu sevmek ve bu sevgiyi ona hissettirmek, çocuğun her istediğini yapmak anlamına gelmemektedir. Çocuğu sevmek, onu fiziksel - duygusal anlamda desteklemek, kendi sorunlarını çözmesine izin vermek, ilgilenmek ve dünyasını onunla paylaşmaktır.


 Yesilkosk Cocukevi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder